ÖZET: Faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte vardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında, sanığın Bank Asya hesap hareketlerine ilişkin dökümün 01.01.2014 tarihinden önceki hareketleri içermemesi dikkate alındığında, sanığın bu tarihten önceki Bank Asya hesap hareketleri dökümünün de dosyaya getirtilip örgüt liderinin talimatı üzerine katılım hesabı açma ve mevduat artışı gibi rutin dışına çıkan hesap hareketi bulunup bulunmadığı belirlenmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizdir.
T.C YARGITAY 16.Ceza Dairesi Esas: 2018/ 1603 Karar: 2018 / 4170 Karar Tarihi: 13.11.2018
(5237 S. K. m. 314) (3713 S. K. m. 5) (5271 S. K. m. 217, 302) (5411 S. K. m. 107) (16. CD. 24.04.2017 T. 2015/3 E. 2017/3 K.)
Dava ve Karar: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdanı kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği gözetilerek, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanımı olduğuna dair delilin atik suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, temyiz aşamasında gelen sanığın eşi adına kayıtlı hatta ait Bylock Tespit ve Değerlendirme Raporu ile ilgili yerlerden getirilecek sanık adına kayıtlı olan ve KOM raporuna göre bylock kaydı bulunduğu tespit edilen telefon numarasına ait Bylock Tespit ve Değerlendirme tutanağının ve dijital materyal veri inceleme raporunun, CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunarak tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2- BDDK'nın 20.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kanun ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte vardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında, sanığın Bank Asya hesap hareketlerine ilişkin dökümün 01.01.2014 tarihinden önceki hareketleri içermemesi dikkate alındığında, sanığın bu tarihten önceki Bank Asya hesap hareketleri dökümünün de dosyaya getirtilip örgüt liderinin talimatı üzerine katılım hesabı açma ve mevduat artışı gibi rutin dışına çıkan hesap hareketi bulunup bulunmadığı belirlenmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sonuç: Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)