Sanığın, söylediği “Allah belanı versin sen nasıl amirsin” ve “sen kimsin lan “ biçimindeki sözler, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı ile beddua niteliğinde olduğundan hakaret suçunu oluşturmaz. Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 22.01.2018, E.2016/1011, K.2018/584
T.C YARGITAY 18.Ceza Dairesi Esas: 2016/ 1011 Karar: 2018 / 584 Karar Tarihi: 22.01.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın, müşteki ...’e söylediği kabul edilen “ Allah belanı versin sen nasıl amirsin''' şeklinde ve müşteki ...’e söylediği kabul edilen “sen kimsin lan “ biçimindeki sözlerinin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı ile beddua niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine her iki müştekiye yönelik hakaret suçundan ayrı ayrı mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de,
a-) Sanığın müşteki ...’e yönelik hakaret eylemini aleni sayılan Emniyet Amirliği bahçesinde gerçekleştirmesine karşın, TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
b-) TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca adli para cezasının, infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden yargılama yapılırken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın dikkate alınmasına yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.