Özet: Kamu davası; kişisel verilerin kaydedilmesi suçuna ilişkindir. Sanığın sokakta gezen şikayetçilerin arkasından yürüyerek cep telefonunun kamerası ile şikayetçilerin kalça bölgesine odaklanarak resimlerini çekme şeklinde sübutu kabul edilen eyleminin TCK 134/1’de düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun 135/1’de düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
T.C.
Yargıtay
12. Ceza Dairesi
E: 2017/2548 K: 2018/1533 K.T.: 14.02.2018
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kişisel verilerin kaydedilmesi
Hüküm : TCK’nın 135/1, 43/2, 62/1, 53/2-1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Kişisel verileri kaydetme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın sokakta gezen şikayetçilerin arkasından yürüyerek cep telefonunun kamerası ile şikayetçilerin kalça bölgesine odaklanarak resimlerini çekme şeklinde sübutu kabul edilen eyleminin TCK’nın 134/1. madde ve fıkrasında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 135/1. madde ve fıkrasında düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.