Sözleşme'nin 6. maddesinin 2. fıkrasında yer verilen masumiyet karinesi ilkesi, aynı hükmün 1. fıkrasının gerektirdiği hakkaniyete uygun ceza davasının unsurları arasında yer alsa da, söz konusu ilke, yalnızca cezai alandaki usuli bir güvenceyle yetinmemektedir. Bu ilkenin kapsamı daha geniştir ve ilke, bir "mahkeme" tarafından kişinin suçunun sabit olduğuna karar verilmeden önce, devletin ya da kamu makamının herhangi bir temsilcisi tarafından, kişinin herhangi bir suçtan dolayı suçlu olduğunun beyan edilmemesini gerektirmektedir (bk., özellikle, Allenet de Ribemont/Fransa, 10 Şubat 1995, §§ 35-36, A serisi No. 308, Daktaras/Litvanya, No. 42095/98, §§ 41-42, AİHM 2000-X, Lavents/Letonya, No. 58442/00, § 126, 28 Kasım 2002, Butkevičius/Litvanya, No. 48297/99, §§ 50-52, AİHM 2002-II (alıntılar), ve Sözen/Türkiye (kabul edilebilirlik hakkında karar), No. 53329/12, § 17, 12 Şubat 2013). 68. Somut olayda, M
top of page
bottom of page