ÖZET: Tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata karar verilemez. O halde; davacı-davalı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekir.
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2015/ 24278 Karar: 2017 / 3443 Karar Tarihi: 28.03.2017
(4721 S. K. m. 174) (6100 S. K. m. 297, 298)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek davacı-karşı davalı kadın lehine manevi tazminata (TMK m. 174/2) karar verilmiş ise de: yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, davacı-karşı davalı kadının eşine hakaret ettiği, davalı-davacı erkeğin de annesinin eşini aşağılamalarına ve ailesinin evlilikbirliğine müdahalelerine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata karar verilemez (TMK m. 174). O halde; davacı-davalı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı-davalı kadının ziynet alacağı talebi hakkında mahkemece 22.419.56 TL bedelin davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuş, ancak hüküm altına alınan ziynetlerin ayrı ayrı cins, nitelik ve değerleri hükümde gösterilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2.) fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin (2.) fıkrasında da gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Gerek tefhim edilen kısa kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, 3 nolu bentte gösterilen bozma sebebine göre ziynet alacağının esasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28.03.2017 (¤¤)