ÖZET: Mahkemece kabul edilen boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu vakıalar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olup, kadın yararına manevi tazminat koşulları oluşmuştur. O halde kadın yararına uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekir.
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2018/ 3059 Karar: 2018 / 11229 Karar Tarihi: 17.10.2018
(4721 S. K. m. 4, 174)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davası, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafakaların miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davası, kusur belirlemesi, velayet, nafakalar ve tazminatların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmişse de erkeğe yüklenen hakaret vakıasına yönelik tanık ifadelerinin soyut olduğu, bu sebeple kusur belirlemesinde hükme esas alınamayacağı, ancak tarafların mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında erkeğin ayrıca eşini birkaç kez evden kovduğu ortak çocuk için DNA testi yapılmasını istediği anlaşılmaktadır. Bu durumda erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar sebebiyle menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı-karşı davalı kadın lehine TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. O halde tarafların sosyal, ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
4- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
5- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ….'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ….'ye geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17.10.2018 (¤¤)