ÖZET: Davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Kadın hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında kadının beş ay öncesine kadar bir işyerinde çalıştığı, beş ay önce işten ayrıldığı belirtilmiştir. Buna göre mahkemece davalı-karşı davacı kadının belirtilen işyerinde halen çalışıp çalışmadığı yeniden araştırılıp çalışıyor ise bu işinin güvenceli olup olmadığı, bu çalışmanın düzenli ve sürekli olup olmadığı, gelirinin ne kadar olduğu ve bu gelirin onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığı ve işten kendi isteği ile çıkıp çıkmadığı hususları belirlenerek sonucu uyarınca yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2017/ 4784 Karar: 2018 / 11712 Karar Tarihi: 23.10.2018
(4721 S. K. m. 4, 174) (6098 S. K. m. 50, 51)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
3-Davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Kadın hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında kadının beş ay öncesine kadar bir işyerinde çalıştığı, beş ay önce işten ayrıldığı belirtilmiştir. Buna göre mahkemece davalı-karşı davacı kadının belirtilen işyerinde halen çalışıp çalışmadığı yeniden araştırılıp çalışıyor ise bu işinin güvenceli olup olmadığı, bu çalışmanın düzenli ve sürekli olup olmadığı, gelirinin ne kadar olduğu ve bu gelirin onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığı ve işten kendi isteği ile çıkıp çıkmadığı hususları belirlenerek sonucu uyarınca yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ... yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 154.30 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ... geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23.10.2018 (¤¤)
ÖZET: Davalı kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu, gerektiğinde taşınmazların başında keşif yapılarak değerleri ve getirileri konusunda bilirkişi raporu da alınmak suretiyle araştırılarak, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 25797 Karar: 2018 / 11589 Karar Tarihi: 22.10.2018
(4721 S. K. m. 175)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.10.2018 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı kadının eşine ve eşinin ailesine karşı ağır hakaretler ve küfürler ettiği, eşine beddua ettiği, eşinin üzerine yürüdüğü ve evde misafir istemediği, buna karşılık davacı erkeğin ise sadakate aykırı tutum ve davranışlar sergilediği ve eşine sürekli olarak ağır hakaret ve küfürler ettiği anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda aynı oranda kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Mahkemece, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde kusur belirlemesi yapılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175). Mahkemece, davalı kadının yoksulluk nafakası talebi boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ise de, yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Toplanan delillerden; davalı kadın adına tapuda kayıtlı ...'de daire, ... tarla ve ...'da üzerinde bina olduğu iddia olunan arsa bulunduğu, ayrıca davalı kadının otomobilinin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, mahkemece davalı kadın adına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile otomobil konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Bu sebeple davalı kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu, gerektiğinde taşınmazların başında keşif yapılarak değerleri ve getirileri konusunda bilirkişi raporu da alınmak suretiyle araştırılarak, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22.10.2018 (¤¤)