T.C.
YARGITAY
4.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2016/16815
KARAR NO:2017/3274
KARAR TARİHİ:25/05/2017
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
>CEZA DAVASINDA HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ, MADDİ TAZMİNAT DAVASINDA MADDİ TAZMİNAT MİKTARINDAN İNDİRİM YAPILMASI GEREKTİĞİ
Davacı ... (kendi adına asaleten, çocukları adına velayeten) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/12/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm; davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, taksirle adam öldürme ve hakaret nedeniyle maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalı ile murisleri ... arasında alacak meselesi yüzünden olay günü tartışma çıktığını, tartışmanın kavgaya dönüştüğünü, davalının murislerinin kafasına birkaç kez vurduğunu, olaydan sonra murislerinin yolda yürüdüğü esnada kalp krizi geçirerek öldüğünü, davalının taksirle ölüme sebebiyet verdiğini, davalının taksirle ölüme sebebiyet verme ve hakaret suçlarından cezalandırıldığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, müteveffa ...’ın ölümüyle doğrudan veya dolaylı ilgisinin olmadığını, müteveffaya hakaret etmediğini, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/630 esas ve 2009/624 karar sayılı kararı ile davalı hakkında taksirle öldürme ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, davalının taksirle öldürme suçundan Haksız tahrik uygulanmadan mahkumiyetine karar verildiği, ancak hakaret suçu bakımından haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı ve kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi düzenlemesine göre; hukuk hakimi ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değilse de, olgu belirlemesi ve mahkumiyet kararları ile bağlıdır.
Somut olayda ceza mahkemesi, davalının hakaret eylemini haksız tahrik altında işlediğini kabul ettiğine göre bu belirleme hukuk hakimi yönünden de bağlayıcıdır. Ayrıca ceza mahkemesinin kabulüne göre, müteveffanın elindeki baltayla davalının kafasına birkaç kez vurduğu, ceza mahkemesindeki tanığın araya girmesi ile bu sefer davalının elindeki sopa ile müteveffanın kafasına vurduğu ve müteveffanın bu eylem sonucu kalp krizi geçirerek öldüğü anlaşılmaktadır.
Şu halde, olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taksirle öldürme suçunun da ceza mahkemesinde belirlenen olgular gereği, haksız tahrik altında işlendiği kabul edilerek uygun bir tahrik indirimi yapılması gerekir. Mahkemece bu belirlemeler ışığında hesaplanan maddi tazminat miktarında tahrik indirimi yapılması gerekirken, indirim yapılmamış olması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacıların tüm; davalının ise diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.